-
1 kafası iyi
-
2 kafası iyi
adj. well-oiled -
3 kafası iyi olma
n. jag -
4 high
-
5 jag
n. sivri uç, çentik, diş, sarhoşluk, kafası iyi olma, içki alemi, sarhoş eden içki————————v. çentik yapmak, sivri sivri kesmek* * *1. çent (v.) 2. sivri uçlu kaya (n.) -
6 well oiled
adj. tıkır tıkır çalışan, küfelik, sarhoş, kafası iyi -
7 well oiled
adj. tıkır tıkır çalışan, küfelik, sarhoş, kafası iyi -
8 screwed
vidalanmis; yivli; egri bügrü; sarhos, kafasi iyi -
9 голова
baş,kafa; beyin,akıl,zekâ* * *ж1) врз baş; kafa; kelle (сахару, сыру)подня́ть го́лову — başını / kafasını (yukarı) kaldırmak; перен. baş(ını) kaldırmak
заби́ть мяч голово́й — спорт. kafa (vuruşu) ile gol atmak
идти́ в голове́ коло́нны — kolun başında yürümek
сто голо́в скота́ — yüz baş hayvan
со́лнце уже́ бы́ло / стоя́ло (у нас) над голово́й — güneş tepemize dikilmişti
2) kafaон па́рень с голово́й — kafalı bir çocuktur
све́тлая голова́ — aydın kafa
у него́ тупа́я голова́ — kalın kafalıdır
будь у неё голова́ (на плеча́х) — onda kafa olsa
у него́ голова́ хорошо́ рабо́тает — kafası işliyor / iyi çalışıyor
••в пе́рвую го́лову — ilk önce, en başta
на све́жую го́лову — dinç kafayla
с головы́ до ног — baştan ayağa; tepeden tırnağa (kadar)
дал я ему́ де́нег, да на свою́ го́лову — ona para verdim de kendime ettim
вы́брось э́то из головы́! — bunu aklından çıkar!
заплати́ть головой за что-л. — bir şeyi canı ile ödemek
и в го́лову не прихо́дить — hiç aklına gelmemek, aklından bile geçmemek
идти́ голова́ в го́лову — atbaşı (beraber) gitmek
лома́ть го́лову над чем-л. — kafa patlatmak / yormak
не выходи́ть из головы́ — aklından çıkmamak
потеря́ть го́лову — aklı başından gitmek
склони́ть го́лову — baş eğmek;
уда́рить в го́лову (о вине) — başına vurmak
тео́рия, поста́вленная с ног на́ го́лову — baş aşağı duran bir teori
сам себе́ голова́ — başına buyruk
кому́ могло́ прийти́ в го́лову, что... ? —... kimin aklına gelirdi?
эх, голова́ (твоя́) садо́вая! — разг. hey kuru kafa!
пусть у него́ голова́ боли́т! — onun başı ağrısın!
у него́ дел вы́ше головы́ — işi başından aşkın
дурна́я голова́ нога́м поко́я не даёт — погов. akılsız başın cezasını ayak çeker
См. также в других словарях:
kafası iyi — sf., argo Sarhoş … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası işlemek (veya çalışmak) — aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak Hasan ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası ile oynamak — takım sporlarında arkadaşlarının durumunu göz önünde tutup en iyi fırsatı değerlendirerek bedenini fazla yormadan oynamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarhoş — sf., Far. ser + ḫoş 1) Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak 2) mec. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan Zafer… … Çağatay Osmanlı Sözlük